lauantai 7. helmikuuta 2015


 Hoş gelmiş misafir...

Misafir ağırlamak ne kadar keyifli birşey. Onlar için hazırlık yapmak ve zaman yaklaştığında heyecanla beklemek kadar hoş bir duygu olamaz. Tabi onlar evden ayrılırken yüzlerindeki mutluluğu görmek, günün güzel noktalanmış olduğunu gösteriyor. Bütün verdiğin emeği o güzel tebessümleri ile vermiş oluyorlar. 

Bu seferki misafirimiz çok farklı bir kültürdendi. Koreli aileyi ağırlama fırsatına sahip olduk ve tabi her zamanki gibi yakın arkadaşlarımız da bize eşlik ettiler. Yabancı bir kültürden olanları ağırlamanın bazı sorumlulukları vardır ve biz de bunu göz önüne getirmeye calıştık. Öncelik olarak misafirlerimizin dileği Fin yemekleri ile tanışmaktı ve bende bunu elimden geldiğince gerçekleştirmeye çalıştım.  Aynı zamanda sevgili arkadaşımız da lezzetli Türk yemekleri ile soframızın eksiklerini tamamladı.

O akşamki sohbetimiz kültürler arasında oldu ve tabi her bir farklı konuya da indik. Dolu dolu bir akşam yemeğidi. Bu Koreli ailemiz ile tekrar görüşmek için sabırsızlıkla bekliyoruz.



 Hazırlık aşaması



 Hazırlık aşaması









 Somon corbası



 Pirinçli ekmek




Gevrek ekmek



 Köfteler fırına atılmaya hazır :)




 Kaynatılmış sebzeler, en bi sevdiğim :)




 Patetes püremiz




 Salatasız sofra da olmaz 




Herşey hazır :) Afiyet olsun

maanantai 2. helmikuuta 2015

Karaman Lezzeti...

Geçen hafta Karaman’dan sevgili Halalarımdan birbirinden değerli hediyeler aldık. Burada özlem duyduğumuz lezzetleri tahmin ederek göndermişler ve kesinlikle de bu tatları özlemiştik.  Özellikle aldıklarımız arasında küflü peynir ve mayalı ekmekler bizi çok mutlu etti. Diğerleri de bir o kadar sevindirdi.

Geçen yaz halamın hediye ettiği kolyeyi severek kullanıyorum ve bu kolyenin iki taraflı olması kıyafetime uyum sağılamasına yardımcı oluyor.
 Burada bunları da sizlerle paylaşmak istedim ve tekrardan halalarıma teşekür ediyorum.
























keskiviikko 28. tammikuuta 2015


Kitap keyfi...

Uzun zamandır kitap okumuyorduk eşim ile  ama sonunda kitaplarımızı aldık. Geçen yılımız oldukça yoğun geçmişti düğün telaşı nedeniyle ve bir çoğu alışkanlığımızdan vazgeçmek zorunda kaldık o süreçte. Artık evliliğimiz de bir düzen içerisine girince eski alışkanlıklarımıza  daha rahat başlayabildik.

Eşim ve benim tercih ettiğim kitaplar farklı türden oldu. Benim kitabımın yazarı Khaled Hosseiyin ve bu yazarı her zaman beğenmişimdir. Hosseiyin’le ilk defa Uçurtma Avcısı kitabıyla tanıştım ve büyülendim . İkinci okuduğum kitabı ise Bin Muhteşem Güneş’ ti. Bin Muhteşem Güneşi Fince okumuştum ve ilk kitabı gibi beni çok etkilemişti. Şu an okuduğum kitap Dağlar Yankılandı beni tekrar bambaşka dünyalara götürüyor.

Eşimin tercihi ise benden oldukça farklı oldu. Onun ilham aldığı yazarlar ve kitapların içerisi benimkinden farklı. Farklı olması hoşuma gitmiyor değil... Okuduğumuz kitabı heyecanla birbirimize paylaştıkça akşamımız daha güzel bir hal alıyor.





















maanantai 12. tammikuuta 2015

Yeni bir hafta...

Bu soğuk mevsimde sıcak içecekler harika oluyor mesela sıcak çikolata, nane limon, salep, farklı bitki çayları ve tabi ki ıhlamur.

Geçen hafta bende ıhlamur kaynattım. Avrupa’da, halk arasında yüzyıllardır çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan ıhlamur Türkiyede de kışları bol bol tüketiliyor. Peki bilinen faydaları nedir ?  Ihlamur ağacının çiçekleri Ortaçağ’dan bu yana geleneksel olarak terlemeyi teşvik etmek ve ateş düşürmek için kullanılmaktadır. Tarih boyunca idrar söktürücü, spazm çözücü, mideyi sakinleştirici, öksürük ve boğaz ağrılarına karşı, balgam söktürücü, migren ağrılarına karşı, karaciğer ve safra hastalıklarına karşı kullanıldığı bilinmektedir.

Almanya’da resmi olarak şifalı bitki kabul edilen ıhlamur, doktorlar tarafından soğuk algınlığına karşı tavsiye edilmektedir.

Bildiğim kadarıyla aralıklı kullanıldığında yan etkisi olmuyor ama sık kullanıldığı taktirde bazı yan etkilere yol açıyor.

Soğuktan ve hastalıklardan korunalım  :)





















keskiviikko 7. tammikuuta 2015

Lapa Lapa kar

Bir önçeki paylaşımımda kar yağışından bahsetmiştim ve Finlandiya'da  karı nasil karşıladığımı dile getirmiştim.

Sakarya' da yine beyaz bir güne başladik ve bu sefer Finlandiya' yı aratmayacak kadar dolu dolu yağdı.  Yine karın tadını çıkartıyorum ve  tabii eşim de bana eşlik edıyor.

Bu gün karda yürüyüş yaparken insanlarin karla nasıl eğlendiğini fark ettim. Kimse kardan oflamıyor puflamıyordu. Tam tersi çocuklar ve gencler karla eğleniyorlar ve bol bol ben gibi sokaklara düşüp yürüyen teyzeler ve amcalar vardı. Ne güzel bir gün bu gün.

Eğer ki sizin oralarda da bu güzellik var ise tadını çıkartın.













Son zamanlar yıldız figürleri ile ilgileniyorum. O yüzden çizmelerimde yıldız figürlü seçtim :)



İittala' nın sevimli bardakları <3


Yeni şamdanım masama güzellik kattı 











tiistai 30. joulukuuta 2014

Bembeyaz bir gün…
Bugün beyaz bir güne uyandık. Kar yağışı burada da başlamıştı ve o kadar güzel yağıyordu ki kendimi tutamadım ve sabahın ayazında yollara düştüm.
Finlandiya’da kış daha erken başlardı o zamanlar soğuklarda sıkı sıkı giyinirdim ve tek açık kalan yer yüzüm olurdu. O soğukta yanaklarımın üşümesi ve her adımın da donmuş karların gıcırtısını duymak kışı yaşadığını her gün hissettiriyordu.
Bugün burada da kar yağıdını görünce sabah erken saatte yürüyüşe çıktım, uzun uzun yürüdüm. Kar tanelerini seyrettim, resim çektim ve yolda Elif ablama uğradım.


Yeni yıl....
2014 yılı ile vedalaşma vakti geldi. Arkama bakıyorum da ne kadar dolu ve güzel bir yıl geçirmişim. Belki de hiç unutamayacağım bir yıl oldu benim için. Bu yıl eşim ile daha yakından tanıştık, nişanlandık, evlendik ve şuan 5 aylık evliyiz....
Gelecek yıl hepimize sağlık, huzur, mutluluk diliyorum ama bol bol da yeni heyecanlar diliyorum.



Kapı süsüm  :) buna bayılıyorum






 Uzun süredir bu beyaz tepsiyi bekliyordum <3








 Finlandıya'dan gelen yeni süslerim <3









sunnuntai 21. joulukuuta 2014


Kore Akşamı

Oldukça hoş bir akşam yemeğine katıldık. Eşim ile birlikte koreli ailenin misafiri olduk. Daha öncede bir Kore restoranında bulunmuştum ama oradaki sunulan yemekler yerli bir ailenin sunduğu sofra ile aynı olmadığını düşünüyorum. Her zaman yerlinin sunumu daha özeldir, Çünkü onlarla birlikte birkaç saatliğine de olsa memleketlerine yolculuk yapmış oluyorsun. Bende bu yolculuğumu sizlerle paylaşmak istedim. 

Öncelikle ilk algıladığım, onların da bizler gibi misafirperver olduklarıydı. Tatlı bir karşılamadan sonra hep birlikte yemek esnasında bol bol sohbet ettik. Sıcak kanlı aile bizlere binbir çeşit yemek hazırlamıştı.

Kore yemeklerinin lezzetini merak ediyorsanız, benim açımdan lezzetlilerdi. Sofrada en çok sevdiğim ise yosun sarması oldu ( kimçi ) ve pirinçten yapılan özel içecekleri. Diğer yemekler de bir o kadar lezzetliydi.

Yemek konusunda cesaretli olanlara Kore yemeklerini tatmalarını tavsiye ederim. Her tattığınız yeni bir lezzet sizin için yeni bir deneyim olacak.

Bu  güzel akşamdan sonra bende Koreli aileyi Fin/Türk misafirperverliği ile ağırlamaya can atıyorum.




Bizler için çatal bıçak vardı ama çubukları da deneme şansımız oldu
 
 
Muhteşem soframız
 
 

 
 
 

 
 
 

 
 
 

Yemek sonrası meyve ve domates ile devam ettik
 
 

 Kore tatlısı